Okinawa’da sakin bir gün planlamak istiyorsanız bir çok seçeneğiniz var. Okyanus kenarında güneşin tadını çıkartabilir , Okinawa’nın parklarını ve bahçelerini keşfedebilir veya tarihi yerlerini görmeye gidibilirsiniz.Daha önceki yazılarımda bahsettiğim gibi biz zaten seyahatin çoğunu dalış yaparak geçirdiğimiz için Okinawa’nın diğer bölgelerini keşfetmeye karar verdik.
Güne tam bir turist olarak Okinawa’nın en eski dondurmacısı olan BlueSeal dondurmacısında başladık. Dükkanda 1963 yılından beri Okinawa’da dondurma dükkanı işlettikleri yazıyor.Normalde böyle turist tuzaklarına düşmem ama konu dondurma olunca kapandaki peynire koşan fare gibi koştuk dükkana.
İlk durağımız Okinawa tarihi hakkında biraz bilgilenmek için Shurijo Kalesi.Okinawa’nın Japonya öncesi Ryuku Krallığına ev sahipliği yaptığı 450 yıl boyunca diplomasinin ve kültürel faaliyetlerin başkenti olan Shurijo Kalesi mutlaka görülmesi gereken yerler arasında.Bütün Naha şehrini tepeden görecek şekilde tasarlanmış olan Shurji kalesi Ryuku ve dönemin Çin kültüründen izler taşıyor.Bu arada Ryuku Krallığından bahsetmeden geçmeyelim.Krallık 1429 yılında Japonya tarafından işgal edildiği 1879 yılına kadar Okinawa Adalar zincirinde hüküm sürmüş.Konumu gereği Uzak doğu ve Güney Asya ülkeleri arasında ticarette önemli bir role sahip olmuş.Bu kadar önemli bir konuma sahip olunca Çin tarafından dikket çekmiş ve her ne kadar işgal edilmemiş olsada haraca bağlanmış.Zaman zaman Japon saldırıları ile uğraşsalarda uzun süre Japonya hakimiyeti altına girmemişler.Ama 1879 yılında Japonya Okinawa’yı topraklarına katmış ve adadaki monarşiye son vermiş.Böylece Ryuku Krallığı son bulmuş.Bugün hala çok küçük bir kesimin konuşabildiği Japoncadan bolca etkilenmiş bir Ryukyuan dili mevcut.Her ne kadar Japonca’dan etkilenmiş olsada Japonca konuşan birinin Ryukyuan konuşan biri ile iletişim kurması mümkün değil.
Shurijo Kalesi yine Okinawa’nın önemli konumu sebebiyle ikinci dünya savaşındaki büyük yıkımdan etkilenmiş. 1945 yılında neredeyse tamamen yıkılmış ve savaş sonrası orjinal kalıntılar kullanılarak tekrar inşaa edilmek zoruna kalmış.Kaleye giriş ücretsiz ve isterseniz İngilizce ve Japonya konuşan rehberler eşliğinde gezmenizde mümkün.Eğer Shuriko seyahat listenizde varsa rahat elbiseler giydiğinizden emin olun çünkü bol miktarda yürümeniz gerekecek.
Bugün ikinci durağımız hem doğa hemde biraz tarih içeren Shikina Japon Bahçesi.Shikina Bahçesinin özelliği Ryuku Monarşisinin yaşadığı , misafirlerini ağırlağı yer olması.Japon anakarasındaki Japon Bahçelerinden farklı olarak Okinawa’daki Ryuku ve Çin etkilerini yansıtıyor.Daha önceki Japon bahçeleri hakkındaki yazımda belirttiğim gibi burdaki bitkiler ve taşlar gelişigüzel konulmuş objeler değil aksine hepsinin farklı bir anlamı olan olan bilinçli bir şekilde yerleştirilmiş bitkiler.
Eğer bizimler aynı sıralamada ilerlerseniz Shurijo kalesinden sadece 1 km uzaklıkta olan Shikina Japon Bahçesine yürüyerek gelebilirsiniz.Tam ortada yol kenarındaki ufacık dükkanda noodle yemeden geçmeyin derim.Maalesef burasıda İkinci Dünya Savaşından etkilenmiş alanlar arasında.
İçerisinde bir gölcük ve taştan bir köprü bulunuyor.Kraliyet ailesinin evi olan ahşap yapılar ziyarete açık.İçerideki sadeliğin doğa ile uyumu inanılmaz güzel. Tavsiyem hızlı bir şekilde gezmek yerine bir köşede oturup biraz zaman geçirip sakinliğin tadını çıkarmanız olur.
Bu kadar yeşilin içine biraz mavi katma zamanı geldi.Biraz şehir dışına çıkıp Manzamo burnuna yani Cape Manzamo’ya doğru yol alıyoruz.Onna kasabası yakınlarına yer alan Manzamo Burnu’na bu ismi 1700lü yıllarda Ryuku Kralı Sho Kei vermiş.Hikayeye göre Kral uzaktan tepeye doğru bakmış ve tepenin büyüklüğü karşısında buraya rahatça 10.000 kişi oturabilir demiş.Ve adı ‘ 10.000 kişinin oturabileceği alan’ anlamına gelecek şekilde isimlendirilmiş.
Doğu Çin Denizinin güzelliği ve kayaların yapısı çok güzel bir manzara oluşturuyor burda.Sular çekildiği zaman kıyıda oluşan ufak havuzları yakından görmek isterseniz ufak bir patikadan inmeniz mümkün.
Buraya gelmenin en konforlu yolu araç kiralamak fakat toplu taşıma ile Naha şehir merkezinden buraya gelmenizde mümkün.
Bizde yavaş yavaş Naha şehir merkezindeki konakladığımız eve gidip biraz dinlenip günün son durağı olan Okinawa’daki Amerikan Kasabasına gideceğiz.
Mihama Amerikan Kasabası olarakta bilinen bu köy sayıları sürekli değişen fakat tahmini olarak aileleriyle birlikte 1000 civarı Amerikan askerine ev sahipliği yapıyor.Normal bir kasaba olmaktan ziyade Amerikan tarzı düzenlenmiş restaurantlar ve alışveriş merkezleriyle dolu hem yerel hem turistlerin ziyaret ettiği bir kasaba.Amerikan askerleri haricinde burada emekli olmuş ve kalmaya devam etmiş eski ordu mensupları , sivil öğretmenler , doktorlar ve farklı meslek gruplarından insanlarda burada yaşıyor.Okinawa’nın toplam nüfusuna oranla gayet küçük bir yerleşke olsada Amerikan üstlerinin buradaki varlığı tartışma konusu.Ama bu konuya şimdi girmeyeceğim.Yemekler güzel olsada şahsi olarak benim çok ilgili çekmeyen Amerikan Kasabasında sakin bir akşam geçirdikten sonra eve dönüş yolunda sadece yoldan geçenlerin bilebileceği ufak Okinawa tarzı mekanda birer bira içip günü burada tamamladık.
Okinawa gezdiğim yerler arasında yaşanılır dediğim yerler arasında ve bir sonraki ziyaretimde burada olmaktan mutlu olduğum bu ufak mekana mutlaka tekrar uğrayacağım.
Kalın Sağlıcakla
